Tüp bebek başarı oranı her çift için farklıdır. Bunun en büyük sebebi her çiftin tedavi sürecinin birbirinden farklı olmasıdır. Ayrıca tüp bebek başarı oranı %100 olmasa da doğru yaşam stilleri ve önlemleri sayesinde tedavinin başarıyla sonuçlanması mümkündür.
Son dönemde yapılan birçok araştırma, tüp bebek tedavisi sürecine konu olan bazı faktörlerin kilit noktada olduğunu gösterir. Başarı şansını artırmak biraz zaman alsa da doğru uygulama ve sabır ile bebek sahibi olmak mümkündür. Tüp bebek tedavisinde başarı oranı nasıl hesaplanır, etkileyen unsurlar nelerdir merak ediyorsanız sayfayı aşağı doğru kaydırmaya devam edin.

Tüp Bebek Tedavisi Nedir?
Tüp bebek tedavisi, sperm ile yumurtanın laboratuvar koşullarında birleştirilmesiyle gerçekleştirilen üreme yöntemidir. Bu yöntemle, bir embriyo (henüz gelişim evresindeki bebek) oluşturulur ve bu embriyo kadının rahmine yerleştirilir. Embriyonun anne adayının rahmine başarılı bir şekilde tutunması durumunda, gebelik başlar ve devam eder. Ancak tüp bebek başarı oranı, birçok farklı faktöre bağlıdır. Bu faktörlerin neler olduğunu ve nasıl etki ettiğini anlamak, tüp bebek tedavisi sürecinin daha iyi kavranmasını sağlar.
Tüp Bebek Başarı Oranı Nasıl Hesaplanır?
Tüp bebek tedavisinde başarı oranı birçok faktöre bağlıdır. Gebelik elde etmek isteyen bir kadın, yaşam tarzına ait bilgileri hesaplama aracına girdikten sonra hesaplama aracının verdiği sonuca göre tedavisinin başarı oranını öğrenebilir.
Yaşam tarzına ait bilgilerle hesaplanan tüp bebek başarı oranı için gerekli bilgiler şu şekildedir:
- Kadının yaşı
- Kadının beden kitle indeksi (boy ve kilo oranı)
- Gebelik sayısı
- Canlı doğum sayısı
- Endometriozis varlığı
- Yumurtalık rezervinde azalma olup olmadığı
- PKOS hastalığı gibi yumurtlama ile alakalı problemler
- Kanser gibi bazı kronik hastalıklar
- Tüplere ait sorunlar
- Rahimdeki miyomlar
Tüp Bebek Başarı Oranları Nedir?
Kadının yaşı, tüp bebek başarı oranını önemli ölçüde etkileyen bir faktördür. Bu bağlantıyı vurgulayan araştırmalar, yaşın artmasıyla birlikte hamilelik şansının genel olarak azaldığını göstermektedir. Örneğin;
- 35 yaş altı kadınlarda tüp bebek tedavisiyle elde edilebilecek hamilelik oranı yaklaşık %60 - 70,
- 35 ile 37 yaşları arasındaki kadınlarda bu oran %40 - 45'e düşmekte,
- 38 ile 40 yaş arasındaki kadınlar için hamilelik oranı ise %30'a kadar gerilemekte,
- 43 yaş ve üzerindeki kadınlarda ise bu oran sadece %5 civarında seyretmektedir.
Tüp bebek başarı oranları farklı çalışmalarda değişiklik gösteriyor olsada yapılan çalışmaların büyük çoğunluğunda yukarıdaki yüzdelere yakın sonuçlar çıkmıştır. Yaş faktörüyle birlikte gelişen bir risk de gebeliğin oluşması ancak düşük nedeniyle sürdürülememesidir. Yaş ilerledikçe embriyodaki genetik anormallik oranı da artar.
Yaş faktörünün yanı sıra deneme sayısı da başarı oranı üzerinde etkilidir;
- İlk tüp bebek denemesinde başarı şansı %30
- 2. denemedeki başarı şansı %25
- 3. tüp bebek denemesindeki şans oranı %23
- 4. tüp bebek denemesindeki başarı şansı ise %20’dir.
Birçok çalışma, tüp bebek tedavisinin başarı oranının genellikle ilk üç denemede daha yüksek olduğunu belirtir. Ancak daha fazla deneme ile başarısızlık oranı mutlaka artmaz. 6. denemede bile hamilelik oranı yüzde 65 gibi oldukça yüksek bir seviyeye ulaşır. Bu durum, tedavi sürecinin zorluklarına rağmen sabırlı olmanın ve tedaviye devam etmenin genellikle olumlu sonuçlar verdiğini gösterir.

Tüp Bebek Tedavisinde Başarıyı Neler Etkiliyor?
Tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen faktörler arasında, yaş, yumurta sayısı, embriyo kalitesi ve tedaviyi yürüten tüp bebek merkezinin tecrübesi bulunur. Her bir faktör, tedavi sürecinde ve sonuçta önemli bir rol oynar. Blog yazımızın bu kısmında, bu faktörlerin tüp bebek tedavisinde nasıl bir etki yarattığını ve başarıyı nasıl etkilediğine değineceğiz.
1. Yaş Faktörü
Tüp bebek başarı oranı noktasında belki de en önemlisi yaş faktörüdür. Çiftlerin ileri yaşta olması tedaviden olumlu sonuç alınmasını engelleyebilir. Bunun altında yaşın ilerlemesiyle birlikte düşen sperm üretimi, yumurtalıkların ve rahmin durumunda verimsizlik oluşması gibi faktörler vardır. 20 - 30 yaş aralığındaki kadınların yumurta kaliteleri son derece yüksektir. 40’lı yaşlara doğru yumurta veriminde bazı düşmeler meydana gelir.
2. Kilo Faktörü
Araştırmalar, aşırı kilolu olmanın fertilitenin negatif yönde etkilendiğini gösteriyor. Normal kiloda olmak ve sağlıklı yemek yemek, kadınların doğurganlıklarını korumanın önemli bir parçasıdır. Ancak aşırı zayıflık da hamilelik için istenmeyen bir durum olabilir. Fazla kilolu olmak kadar aşırı kilo kaybı da kadınların anne olabilme yolunda karşılaştıkları engellerden biridir.
3. Stres Faktörü
Stres, günümüzün öne çıkan sorunlarından biri olmakla birlikte hem sosyal yaşam hem de iş yaşamı üzerinde olumsuz etkiler yaratır. Bu durum, anne adayları üzerinde de baskı yaratarak gebe kalma sürecini negatif yönde etkiler. Çocuk sahibi olmak isteyen çiftler için gebeliğin gerçekleşmemesi stresli bir durumdur. Bu nedenle stres yönetimine odaklanmak ve gerektiğinde psikolojik danışmanlık hizmetlerinden faydalanmak anne adayları için büyük önem taşır.
4. Enfeksiyonlar
Vajinal enfeksiyonlar; mantarlar, bakteriler veya belirli parazitler nedeniyle meydana gelir. Bu tür enfeksiyonlar kadından erkeğe bulaşabilir ve erkekte sperm canlılığı ile hareketliliği olumsuz etkileyerek kısırlığa neden olabilir. Eğer anne adayları bu tür sorunlar yaşıyorsa bir uzmana başvurarak tedavi sürecine mümkün olan en kısa sürede başlamalıdır.
5. Hormonal Bozukluklar
Prolaktin, sıklıkla "süt hormonu" olarak adlandırılır ve beyindeki hipofiz bezinden salgılanır. Tiroid bezinin hastalıkları ve prolaktin hormonundaki yükseliş, kısırlığın olası nedenlerinden biridir. Kan testleriyle belirlenebilen bu durum, uygun tedavi ile düzeltilebilir. Bir başka durum ise polikistik over hastalığıdır. Bu hastalık insülin hormonunda artışa sebep olarak kısırlığa ya da düşüğe yol açabilir.Doğuştan var olan veya sonradan gelişen bağışıklık ve pıhtılaşma sistemlerindeki sorunlar da kısırlık sebepleri arasında yer alır. Bu tür problemlerin tespiti ve tedavisi, tüp bebek tedavisinde başarıyı belirleyen faktörlerden biridir.
6. Yumurta Sayısı
Yumurta sayısı, tüp bebek tedavisinde önemli bir faktör olmasına rağmen tek başına başarıyı garanti etmez. Ancak yumurta kalitesi, yumurta sayısından daha belirleyici bir faktör olarak öne çıkar. Ne kadar çok yumurta toplanırsa toplansın eğer yumurtaların kalitesi düşükse, bu durum oluşturulan embriyoların kalitesini ve dolayısıyla tedavinin başarısını olumsuz etkiler. Bu sebeple tüp bebek tedavisinde yumurta ve embriyo kalitesine odaklanmak, tedavi sürecinin başarısı açısından önemlidir.
7. Embriyo Kalitesi
Embriyo kalitesi, tüp bebek başarı oranını belirleyen kilit bir faktördür. Genellikle embriyoların 5. güne kadar sağlıklı bir şekilde gelişmesi hedeflenir. Çünkü bu durum başarılı bir gebelik için önemli bir işarettir. Ancak embriyoda genetik bir anormallik olması durumunda, tüp bebek tedavisinin başarılı olmaması riski mevcuttur. Yüksek kaliteli bir embriyonun bile genetik anormallik taşıma olasılığı düşük olsa da, bu durum başarı şansını %100'e çıkarmaz. İyi kalitede bir embriyoya rağmen tüp bebek tedavisi bazen tutmayabilir. Bu tür durumlarda, çiftlerin yılmadan tedaviye devam etmeleri önerilir. Çünkü her deneme, başarıya bir adım daha yaklaştırabilir.
8. Genetik Tanı Testi
Tüp bebek tedavisinde, embriyodan alınan hücrelerin genetik ve kromozomal taramalarının yapılması, sağlıklı bir gebelik ve bebek için oldukça önemlidir. Özellikle ileri yaşta olan anneler için bu tür genetik testler kritik öneme sahiptir. Bu taramalar, implantasyon öncesi genetik tarama (PGT) olarak bilinir. PGT ile, kadından alınan yumurta ve erkekten alınan sperm ile oluşturulan embriyolar içinde normal kromozom sayısına sahip olanlar belirlenerek anne rahmine yerleştirilir. Bu sayede, kromozomal bozukluklardan kaynaklanabilecek düşük ya da gebeliğin sonlanma riski azaltılmış olur.
Bir çiftin PGT ile kromozomal inceleme kararı alması öncelikle embriyonun elde edilmesini gerektirir. Embriyo gelişiminin 5-7. gününde biyopsi ile birkaç hücre alınır ve "Yüksek Çözünürlüklü NGS" yöntemi ile incelenir. Bu yüksek çözünürlüklü teknik, kromozomların sayısının yanı sıra yapısındaki detayları da tespit etmeye olanak sağlar.
Genetik bir hastalığı olan veya akrabalarında bu tür bir hastalığın bulunduğu ailelerin özellikle dikkatli olması gerektiğini belirtmekte fayda vardır. Bu test, kromozomları sadece sayısal olarak incelemekte olup dengeli ya da dengesiz kromozomal bozukluklar ve tek gen hastalıklarını tespit etmemektedir. Bu nedenle, bu tür durumları olan kişilerin, doktorlarına bu durumu bildirmeleri ve ileri genetik tanı testlerini yaptırmaları önerilir. Gebeliğin ilerleyen aşamalarında, doktorunuz ultrason bulgularına göre ek genetik taramalar tavsiye edebilir.
9. Blastosist Transferi
Tekrarlanan tüp bebek denemelerinde başarısızlık yaşayan çiftler için farklı bir yaklaşım olarak, embriyoları beşinci ya da altıncı güne kadar büyütüp, daha yüksek tutunma potansiyeli olanları seçerek transfer etme yöntemi kullanılır. Bu aşamaya ulaşan embriyolar, yani "blastosistler", daha yüksek tutunma olasılığına sahiptir ve çoğul gebelik riskini azaltmak amacıyla sadece 1 veya 2 embriyonun transfer edilmesini sağlar. Bu sayede hem daha yüksek gebelik oranlarına ulaşılabilmekte hem de çoğul gebelik riski en aza indirilebilmektedir.
Beşinci güne kadar gelişim gösteren ancak yavaş ilerleyen ya da gelişimini tamamlayamayan embriyolar, bu süreçte doğal olarak elenir. İkinci ya da üçüncü gün gibi erken aşamalarda iyi görünen ancak beşinci ya da altıncı gün gibi daha ileri aşamalarda gelişimini tamamlayamayan embriyolar, bu yöntemle ayırt edilir. Dolayısıyla blastosist transferi, tekrarlayan başarısız tüp bebek denemeleri yaşayan çiftler için alternatif bir strateji sunar.
10. Tüp Bebek Merkezi ve Doktor Tecrübesi
Tüp bebek başarı oranını belirleyen önemli etmenler arasında, tüp bebek merkezi veya doktorun kalitesi öne çıkar. Tüp bebek merkezinin sahip olduğu ileri laboratuvar teknolojileri, embriyo gelişim sürecini ve dolayısıyla embriyo kalitesini doğrudan etkiler. Yumurtaların toplandığı andan itibaren başlayarak dikkatlice yürütülen hazırlık süreci, kaliteli bir embriyo oluşturmanın önemli bir parçasıdır. Ayrıca yumurtanın sperm ile başarılı bir şekilde döllenmesi için tüp bebek aşamaları tecrübeli embriyologlar tarafından çok hassas bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Bu nedenle seçilecek tüp bebek merkezi ve doktorun deneyimi, tedavinin başarılı olma ihtimalini önemli ölçüde artırır.
Başarı Şansını Arttırmak İçin Yapılması Gerekenler
Tedavi sürecinde başarı oranını yükseltmenin ilk adımı, tüp bebek tedavisini gerçekleştirecek kliniği ve doktoru dikkatlice seçmektir. Tedavinin başarı şansını etkileyen kilit faktörlerden biri, kliniğin sağladığı altyapı ve doktorun deneyim ve uzmanlığıdır. Bunun yanı sıra alkol ve sigara gibi potansiyel zararlı alışkanlıkları tedaviye başlamadan aylar önce bırakmak vücudu bu önemli sürece hazırlayabilir. Bu hazırlık sürecinin ardından, başarı oranını optimize etmek adına aşağıdaki unsurları dikkate alabilirsiniz:
- Tüp bebek tedavisi bütüncül bir süreçtir ve hasta psikolojik hazırlığını yapmalıdır. Stres azaltıcı aktiviteler, meditasyon ve doğa yürüyüşleri bu süreci olumlu yönde destekler.
- Baba adayının desteği, tedavi sürecinde önemli bir role sahip olup anne adayına verilen her anlamdaki destek başarı şansını artırır.
- Doğru beslenme, tedavi sürecinde kritik öneme sahiptir. Fındık, tam buğday, ayran ve balık gibi Akdeniz diyetine uygun gıdaların tüketilmesi önerilir.
- Karbonhidrat ve protein ağırlıklı bir diyet, tüp bebek sürecini destekler. Omega-3 zengini gıdalar, taze meyve ve sebze tüketimi ile beraber yeterli miktarda su içmek tedaviyi olumlu etkiler.
- D vitamininin yeterli seviyede olması tüp bebek tedavisini destekler. Eksiklik durumunda, hekim kontrolünde takviye kullanılmalıdır.
- İdeal kiloda olmak, tüp bebek başarı oranını artırır. Vücut kitle indeksi ne çok yüksek ne de çok düşük olmalıdır, ideal kiloda olmak tedavi sürecinde daha sağlıklı sonuçlara ulaşmayı sağlar.
- Sigara ve alkol tüketiminin azaltılması ya da tamamen bırakılması, tüp bebek tedavisinin başarı oranını olumlu etkiler.
- Düzenli egzersiz yapmak, hem genel sağlık durumunu hem de tüp bebek başarısını olumlu yönde etkiler. Ancak aşırı egzersizin zararlı olabileceği de unutulmamalıdır.
- Yeterli uyku, genel sağlık ve özellikle tüp bebek tedavisi başarısı için kritiktir.
- Alınan ilaçlara ve tedavi sürecine dikkatli bir şekilde uyulması, başarı şansını artırır. Doktorun önerilerine ve talimatlarına sadık kalınması çok önemlidir.
- Düzenli sağlık kontrollerinin yapılması, başarı şansını artırır. Bu, olası sorunları erken evrede tespit etme ve müdahale etme fırsatı verir.
- Olumlu bakış açısını korumak tedavi sürecinde moral ve motivasyonu yüksek tutar. Pozitif bir zihinsel durum, stresi azaltabilir ve genel sağlığı destekleyebilir.

Tüp Bebek Tedavisinde Erkek Faktörü Nedir?
Tüp bebek süreci erkek faktörü; sperm sayısında azlık ve şekil bozukluğu gibi faktörleri kapsar. Özellikle sperm sayısında ciddi oranda düşüklük bulunuyorsa tüp bebek tedavisinin şekli ve başarı oranı değişir. Böyle bir durumdan şüpheleniyorsanız hormon testi ve genetik analiz için doktorunuza başvurmalısınız.
Hormon düzeyindeki en küçük bir anormallik bile gebelik şansını düşürebilir. Sperm sayısı ve hormon düzeyi üzerine düzelme sağlandıktan sonra tüp bebek başarı oranı artar. Bunun yanı sıra sperm yokluğunun olduğu durumlarda, yumurta toplama gününde testislerden biyopsi yöntemi ile sperm elde edilebilir.
Tüp bebek başarı oranı üzerinde etkili olan erkek faktörlerinden biri de sperm şekil bozukluğudur. Bu bozukluk ciddi oranda ise embriyo kalitesi olumsuz etkilenir. Belirli sürelerde uygulanan antioksidan tedavileri, bu noktada uygulanan tedaviler arasındadır. Baba adayında obezite bulunuyorsa diyet ve egzersizle kilo vermesi tavsiye edilir. Aynı şekilde sigara kullanımının azaltılması, mümkünse tamamen bırakılması da ilk basamak tedavileri arasında yer alır.
Sperm şekil bozukluğunun önlenemeyecek seviyede olması hâlinde biyopsi yöntemine gidilir. Böyle durumlarda daha kaliteli sperm elde etmek için testislerden mikro tese yöntemi ile sperm alınır. Neticede tüp bebek başarı oranı önünde erkek faktörü bir engel olarak durduğunda endişelenmeye gerek yoktur. Çeşitli tedaviler yardımıyla tedavinin başarı şansı artırılabilir.
Tüp Bebek Tedavisi Nerede Yaptırabilirim?
Tüp bebek tedavisi için Doç. Dr. Özlem Gün Eryılmaz Ankara Tüp Bebek Merkezini güvenle tercih edebilirsiniz. Unutmayınız ki, tüp bebek tedavisinin başarıya ulaşmasında en önemli noktaların başında hizmet alınan klinik ve doktor gelir. Doç. Dok. Özlem Gün Eryılmaz kliniği, tüp bebek alanındaki tüm yeni tekniklerin uygulanmasında öncüdür. Dünya standartlarında teknoloji ve yüksek teknik altyapısıyla Ankara özelinde referans gösterilen bir kliniktir. Hızlıca iletişime geçerek tedavi süreciniz hakkında bilgi alabilir ve sürece içiniz rahat bir şekilde başlayabilirsiniz.
Tüp Bebek Başarı Oranı Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Tüp bebek tedavisi başarı oranı hakkında en çok merak edilen soruları sizler için derledik.
Tüp Bebek Zor Bir Süreç Mi?
Tüp bebek tedavisi, tıbbi anlamda bakıldığında zor bir süreç değildir. Tedavi süresince hastalar günlük hayatlarına devam edebilir ve herhangi bir aksama gerçekleşmez. İlgili tedavide yapılan işlemler, ağrısız ve acısız uygulamalardan oluşur. Üstelik tüp bebek tedavisi için hastane yatışına gerek yoktur. Uygulanan tedavi adımları ve yapılan kontrollerden sonra rahatlıkla evinize gidebilirsiniz.
İlk Denemede Tüp Bebek Neden Tutmaz?
İlk denemede tüp bebeğin başarılı olmamasının temel nedeni embroyunun rahim duvarına tutunamamasıdır. Rahim duvarı, embriyonun yerleşmesi için uygun özellikte olmayabilir. Bunu ortadan kaldırmak için anne adaylarına bazı öneriler verilir. Ek olarak transferin yapılma tekniği sonuç vermemiş de olabilir.
2 Tüp Bebek Denemesi Arası Ne Kadar Olmalı?
2 tüp bebek denemesi arasında en az 1 ay olmalıdır. Tüp bebek tedavisi başarılı olmadığında yeniden denenebilir. Ancak burada asıl önemli olan tedaviye uzun süre ara vermemektir. Bir tüp bebek denemesinde başarısız olduysanız en az 1 ay sonra yeniden deneyebilirsiniz.
İlk Tüp Bebek Yüzde Kaç Tutar?
Tüp bebek başarı oranı ilk denemede de tıpkı diğer denemelerde olduğu gibi %100 değildir. Tüp bebek tedavi aşamaları boyunca uygulanan tüm süreçler sağlıklı olsa da ilk denemede bebek sahibi olma şansı ortalama %40’tır. Ülkemizde her üç çiftten birinin ilk denemede çocuk sahibi olduğu saptanmıştır.
Tüp Bebek Tutmadığı Nasıl Belli Olur?
Tüp bebeğin tutup tutmadığını anlamak için 12 gün sonra gebelik testi yapılır. Embriyo transferinden 12 gün sonra yapılan bu gebelik testi tüp bebeğin gidişatını gösterir. Transfer sonrası rahim iç zarını düzenleyen ilaçların kullanımı sebebiyle adet görülmesi beklenmez. Bu ilaçlar, kadınlarda adet görme durumunu engellediğinden tüp bebek sonrası adet görmemenin gebelikle %100 ilgisi olduğu söylenemez.
Başarı Şansı Neye Göre Belirlenir?
Tüp bebek tedavisinde başarı şansını etkileyen faktörler; yaş, yumurta sayısı ve kalitesi, sperm sayısı ve kalitesi, gelişen embriyo miktarı ve niteliği şeklinde sıralanabilir. Ek olarak rahim içerisinde mevcut olabilecek herhangi bir patoloji veya tüplerde biriken sıvı da tedavinin sonucunu doğrudan etkileyebilir.
Tüp Bebek Kaçıncı Denemede Tutar?
Yeni geliştirilen yöntemler sayesinde tüp bebeğin ilk denemelerde tutma olasılığı yükselmiştir. Başarı oranı yüksek olan tüp bebek tedavisinde ilk denemede başarı elde edilemeyebilir. Yine de tüp bebek tedavisiyle bir ayda gebe kalma şansı ortalama %50’dir. Ancak bu oranın yaşa bağlı olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Tüp Bebekle Hamile Kalabilmek için Kaç Yumurta Gerekiyor?
Tüp bebek tedavisinde yumurta sayısının fazlalığı ile kişinin gebe kalma olasılığı paraleldir. Tedavi sürerken yumurta sayısının 8 - 15 aralığında kalmasına dikkat edilir. Toplanan yumurta sayısı 8’in altına düştüğü zaman bu durum “düşük yumurtalık rezervi” olarak adlandırılır.
Tüp Bebekte Başarı Oranlarını Artırmak için Bitkisel Tedaviler Faydalı Mıdır?
Tüp bebek tedavisi süresince uygulanan bitkisel tedaviler bilinçsiz kullanıldığında istenmeyen sonuçlar doğurabilir. Sağlık açısından güvenilirliği kanıtlanmamış bitkisel tedaviler sürecinize yarardan çok zarar getirebilir. Bu nedenle tüp bebek tedavisi boyunca doktorunuzun tavsiye etmediği hiçbir tedaviyi uygulamamalısınız.