kısırlık infertilite nedir nasıl tedavi edilir Ankara

İnfertilite problemi, halk arasında kısırlık olarak değerlendirilir. Birbirinden farklı sebeplere dayanabilen infertilite, kadın ve erkeğin bebek sahibi olmasını engelleyen temel problemlerin genel tanımı olarak nitelendirilir. 

Anne ve baba adaylarında meydana gelen problemlerden kaynaklı olarak tek taraflı ya da her iki bireyde de görülen sorunların sebebiyle kısırlık meydana gelebilir. Özellikle ilk 1 yıllık süreçte korunmasız şekilde cinsel ilişkiye giren çiftlerin halen bebek sahibi olamaması kadın ya da erkekte veya her ikisinde infertilite sendromunun olduğunu gösterir. Farklı etkenlerin sonucunda meydana gelen ve doğal yollardan bebek sahibi olunmasını engelleyen infertilite, tıbbi yardıma ihtiyaç duyulan önemli bir durumdur. 

Hamilelik sürecinin gecikmesine ya da hiçbir zaman oluşmamasına sebep olan kısırlık sorununun temel kaynağı belirlendikten sonra çiftlerin en erken zamanda bebek sahibi olabilmesi için tedavi süreci başlatılır. 

Kişilerin çocuk sahibi olmasını engelleyen ve bu problemin her açıdan ele alınmasını zorunlu kılan kısırlık hakkında merak edilenleri, infertilite nedir, nasıl tedavi edilir sorularını sizler için detaylıca yanıtladık. 

 

Kısırlık (İnfertilite) Nedir?

Kısırlık nedir sorusuna verilebilecek en basit cevap; anne ya da baba olmak isteyen bireylerin yaşadıkları üreme problemi olarak ifade edilebilir. 

Cinsiyet farkı olmaksızın kadın ve erkeklerin tamamında infertilite sorunuyla karşılaşmak mümkündür. Üreme organlarında ya da hücrelerinde meydana gelen herhangi bir probleme bağlı olarak kişilerin çocuk sahibi olması zorlaşabilir. Tüm bu etkenlerin genel şekilde tanımlanması ile ortaya çıkan kısırlık, her yaştan bireyde görülen bir durumdur. Farklı sebeplere, genetik problemlere, doğuştan gelen sendromlara ya da daha sonradan meydana gelen hastalıklara bağlı olarak insanların bebek sahibi olması zorlaşabilir. 

kısırlık infertilite tedavisi Ankara

Yeni evli çiftlerin aklını kurcalayan ve bebek sahibi olup olmayacağına dair şüphelere yol açan infertilite, korunmasız cinsel ilişkiye girilmesine rağmen gebeliğin meydana gelmemesi durumlarında incelenir. Çiftlerin minimum 1 yıl boyunca herhangi bir gebelik engelleyici uygulamaya başvurmadan cinsel ilişkiye girmesine rağmen gebelik oluşmazsa kadın ya da erkekteki herhangi bir sebepten ötürü ortaya çıkabilen infertilite durumu incelenir.

Bu durum 35 yaşından büyük olan bireyler için ilk 6 aylık korunmasız cinsel ilişkinin ardından dikkate alınır. Kişilerin yaşı, sağlık durumu, yaşam şartları ve sosyal hayat detaylarına bağlı olarak infertilite sonucunun meydana gelme oranı değişiklik gösterir. 

Herhangi bir fiziksel problemi bulunmayan ve hastalıkla mücadele etmeyen sağlıklı bireyler, normal şartlarda belirtilen sürelerde bebek sahibi olabilir. Her ay korunmasız cinsel ilişkiye girilmesi sonucunda kişilerin bebek sahibi olma oranı sadece %25 olarak değerlendirilir. 1 yıllık sürecin sonunda korunmasız şekilde cinsel ilişkinin devam etmesi ile gebe kalma olasılığı %85’e yükselir. 

Sağlıklı bireylerin korunmasız olarak cinsel ilişkiye devam ettikleri 2. yılda ise bu oran %90’ın üzerine çıkar. Bireylerde meydana gelen çeşitli hastalıklar, fiziksel veya zihinsel problemler gebeliğin ertelenmesine ve vücudun henüz üremeye uygun olmamasına yol açabilir. 

Dünya genelinde yapılan inceleme ve analizlere bağlı olarak üreme yaşındaki sağlıklı kadın ve erkeklerin sadece %15’inde infertilite sendromuyla karşılaşıldığı görülmüştür. İnfertilite nedir nasıl tedavi edilir sorusunun sürekli gündemde kalmasına ve cevabının merak edilmesini yol açan bu durum, dünya genelindeki erkeklerin sadece ⅓’ünde meydana gelirken, aynı oran kadınlar için de geçerlidir. 

Bazı özel sebeplerden kaynaklanan infertilite durumlarında ise çiftlerin ⅓’lük bölümünde kadın ve erkeklerde aynı anda infertilite problemiyle karşılaşılır. Çiftlerin şimdiye kadar hiç gebelikle karşılaşmaması ya da daha önceden bebek sahibi olunsa da yeni bir hamilelik sürecinin yaşanamaması, kısırlık kategorisinde değerlendirilir. 

İnfertiliteyi etkileyen problemler, kadın ve erkekte meydana gelen sorunlara bağlı olarak farklı şekillerde değerlendirilir. Gebeliği engelleyen tek problemin kısırlık olmadığını hatırlatarak çevresel ve özel faktörler sebebiyle de vücudun henüz gebeliğe hazır hâle gelmemesinin muhtemel olduğundan bahsetmek mümkündür. 

Erkek İnfertilite Nedir?

Erkek infertilite nedir sorusunun cevabı; sperm kalitesinde ve üreme organında meydana gelen sorunlar sebebiyle çocuk sahibi olma oranının düşmesidir. Erkeklerde meydana gelen kısırlık sorunu, birçok etkene bağlı olarak ortaya çıkabilir. Erkek üreme hücresi olan sperm, gebeliğin oluşması için yeterli kalitede ve sayıda olmalıdır. Testislerde ortalama 74 günlük sürede üretilen meninin içerisinde döllenmenin gerçekleşmesini sağlayan sperm hücreleri yer alır. Olgunlaşan sperm hücreleri, ejakülasyon yani boşalma aşamasında vücuttan atılır. 

Testislerin içerisindeki salgı bezlerinin yardımıyla belirli döngülerle üretilmeye devam eden sperm hücreleri, rahim içine ulaşarak döllenmeyi meydana getirir. Meni içerisinde yer alan sıvının her 1 ml değerindeki oranında yaklaşık 15 milyon adet sperm hücresi bulunmalıdır. Sağlıklı ve genç bir erkekte olması beklenen bu sperm miktarı, yaş ilerledikçe ya da sağlık problemleri yaşandıkça düşebilir. Sperm oranındaki düşüşler veya bu hücrelerin kalitesindeki azalmalar, erkeklerde kısırlık sorununun oluşmasına yol açabilir. 

erkek kısırlık infertilite nedir nedenleri nelerdir

Sağlıklı bir erkeğin testislerinde üretilen sperm hücreleri, boşalmayla birlikte vajinadan içeri doğru hızla ilerler. Testisteki salgıların desteğiyle hareketli hâle gelen spermler, kuyruklarını kullanarak rahim kanalında hareket eder. Rahim içine ulaşan spermler, döllenmenin gerçekleştiği fallop tüplerine doğru yol alır. Bu kanalda hazır bir yumurtanın bulunması durumunda spermler kuyruklarından ayrılarak döllenme işlemini gerçekleştirir.

Ancak uygun bir yumurtanın bulunmaması durumunda fallop tüplerinde 4-5 gün boyunca yaşayan spermler bu sürenin sonunda ölürler. Sağlıklı erkeklerde bu şekilde ilerleyen döllenme işlemi, sperm kalitesinde ya da sayısındaki azalma sebebiyle zorlaşır. Döllenmenin meydana gelmemesi ya da sperm kalitesindeki problemler sebebiyle oluşan üreme sorunları, erkeklerde infertilite olarak değerlendirilir. 

Erkek İnfertilite Nedenleri Nelerdir?

Erkeklerdeki infertilite probleminde karşılaşılan en temek etkenler şu şekildedir:

  • Erkeklerin sperm kanallarının doğuştan tıkalı olması ve üreme hücrelerinin meniyle dışarı atılmaması.

  • Testislerde meydana gelen varikosel problemi.

  • Meninin ml oranına kıyasla sperm sayısının yetersiz seviyede olması.

  • Sperm kalitesinin üreme için yetersiz olması.

  • Meni içerisinde sperm bulunmaması.

  • Çok sıcak hava şartlarına uzun süre boyunca maruz kalınması.

  • Sürekli oturarak çalışılması.

  • Üreme sistemini olumsuz etkileyen kimyasallara maruz kalınması.

  • Yüksek seviyede alkol ve sigara tüketimi.

Erkeklerdeki üreme sorunlarına yol açan etkenler araştırılarak infertilite tedavisinin yapılıp yapılamayacağı belirlenir. Erken dönemde teşhis edilen ve küçük problemlere bağlı olarak gelişen kısırlığın iyileşmesi için infertilite tedavisi yöntemleri kullanılabilir. Üreme hücrelerinin kalitesini artırmak ve genel sağlık durumunu iyileştirmek gibi çözümlerin yanı sıra tüp bebek tedavisiyle de erkeklerin çocuk sahibi olma olasılığı artırılır. 

Kadın İnfertilite Nedir?

Kadınlardaki üreme bozukluklarına yol açan birbirinden farklı etkenler de infertilite olarak değerlendirilir. Üreme hücrelerinden bebeğin gelişiminin devam edeceği rahim çevresine kadar olan tüm noktalarda, gebeliği engelleyen semptomlar bulunabilir. 

Kalıcı ya da kısmi olarak kendini gösterebilen infertilite, kadınların bebek sahibi olmasını engeller. Özellikle üreme hücresi olan yumurtaların yeterli kalitede üretilmemesi, gebeliğin zorlaşmasına yol açar. Kadınlardaki infertilite sorunlarının tespit edilmesi ve tedavi sürecinin başlaması için düzenli şekilde kadın doğum doktoru kontrolünden geçilmesi gerekir. 

kadın kısırlık infertilite nedir nedenleri Ankara

Kadın İnfertilite Nedenleri Nelerdir?

Kadınlarda herhangi bir sağlık problemine ya da doğuştan gelen yapısal bozukluklara bağlı olarak infertilite sendromuyla karşılaşmak mümkündür. Dünya genelindeki kadınların %15’lik diliminde kendini gösteren infertilite problemi, temelde belli başlı sorunlarla ortaya çıkar. Doğuştan oluşan ya da sonradan meydana gelen kısırlık problemi, bebek sahibi olma ihtimalini uzatırken sürecin de zorlaşmasına yol açar. Bebek sahibi olmayı engelleyen kadın infertilite nedenleri ve buna bağlı olarak ortaya çıkabilen sorunları şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Fallop tüplerinin yeterli genişlikte olmaması ya da tıkanıklığın meydana gelmesi.

  • Fallop tüplerinin birbirine yapışık olması.

  • Her ay tekrarlanan yumurtlama döngüsündeki temel sorunlar.

  • Yumurtanın genel yapısındaki bozukluklar.

  • Rahim içinde ve yumurtalıklarda görülen çikolata kistleri.

  • Polikistik over sendromu.

  • Erken yaşta menopoz dönemine girilmesi.

  • Adet döngüsünün düzensizliği.

  • İdrar yollarında ve vücudun diğer noktalarında meydana gelen çeşitli enfeksiyonlar.

  • Süt hormonlarını etkileyen prolaktin seviyesinin normalden daha yüksek olması.

  • Endometriozis sendromu.

  • Tiroid bezlerinde meydana gelen problemler.

  • Rahim genelinde miyom sorunlarının meydana gelmesi.

  • Ağır ilaçların kullanıldığı kanser tedavisinin görülmesi.

  • Karaciğerde görülen hastalıklar.

  • İleri seviye şeker dengesizliğine yol açan diyabet hastalığı.

  • Sürekli kafein tüketilmesi.

  • Sigara ve alkol kullanımı.

  • Sağlığı etkileyecek seviyedeki obezite sorunları.

  • Hiç adet görememe ya da menstrual döngünün uzun sürede tekrarlanması.

Kadınlardaki kısırlığı tetikleyen temel problemler, bireylere göre farklılık gösterir. Kadınların yaşadığı özel durumlar ve kazalara bağlı olarak da üreme yetisinin kaybedilmesi ya da zayıflaması söz konusudur. Tedavi süreci ve bebek sahibi olma olasılığı, kısırlık sürecinin teşhisi için yapılan kontrollerin ardından belirlenir. 

İnfertilite Nasıl Tedavi Edilir?

Bebek sahibi olma oranını düşüren kısırlığın tedavisi için kadın ve erkekteki temel problemler incelendikten sonra, çiftlerin bebek sahibi olma oranı hesaplanır. İnfertilite sendromuyla karşılaşan kadın ve erkeklerin tedavisi için dikkate alınan noktalar ve uygulanan yöntemleri şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Kadın ve erkeklerin üreme hücrelerini güçlendirmek için her iki hastaya da ilaç tedavisi uygulanır. 

  • İğne yönteminin de kullanıldığı infertilite tedavisinde kişilerin sağlıklı üreme hücrelerine sahip olması ve mevcuttaki sperm ya da yumurtanın daha kaliteli hale gelmesi sağlanır. 

  • Aşılama yöntemi, bebek sahibi olmak isteyen anne ve baba adaylarının üreme hücreleriyle dış ortamda döllenme işleminin gerçekleştirilmesidir. Genellikle infertilite sendromlarında sıkça talep edilen tüp bebek tedavisi, aşılama işlemiyle sonuçlanır. 

  • Kısırlık tedavisinde yardımcı üreme teknikleri sıkça kullanılır. İntrasitoplazmik sperm enjeksiyon uygulaması, yüksek mikroskobik büyütme teknikleriyle incelenen erkek üreme hücrelerinin mikroenjeksiyon işlemiyle transferi ve kısırlık ameliyatı, en sık tercih edilen tedavi yöntemleridir.

Erkek ve kadınlarda meydana gelen kısırlık sorunları, uygulamaların detayını ve işleyişini doğrudan etkiler. Genellikle erkeğe bağlı olarak öne çıkan ve sperm kalitesizliğinden kaynaklanan infertilite için çok sayıda tedavi metodu mevcuttur. Anne ve baba adaylarının gerekli kontrollere girmesinin ardından uzmanların kararıyla tedavi süreci başlatılır. İnfertilitenin hangi seviyede olduğu ve bebek sahibi olma olasılıkları dikkate alınarak tedavinin süresi ve yoğunluğu belirlenir. 

kısırlık infertilite tedavisi yöntemleri Ankara

İnfertilite Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Erkek ve kadına bağlı olarak gelişen kısırlık probleminin tedavisi, başlangıç aşamasında ilaçların yardımıyla gerçekleştirilir. Özellikle erkek adaylarda görülen kısırlık sorununu kontrol altına almak amacıyla düzenli ilaç takviyesi uygulanır. Hormonlara bağlı olarak gelişen ve sperm sayısının düşüklüğüne yol açan infertilite sendromlarında erkeklerin daha kaliteli meni üretebilmesi için testosteron içerikli ilaçlar kullanılır.

Ortalama iki yıl boyunca uygulanmaya devam eden ve hipogonadotropik hipogonadizm olarak değerlendirilen geniş çaplı bir tabloda, erkek adayların tedavi süreci takip edilir. İlaç tedavisinin yardımıyla erkeklerin sperm sayısında ve kalitesinde artış yakalanması tüp bebek aşamaları ve diğer uygulamalara gerek kalmadan doğal yollardan bebek sahibi olunmasını sağlar. 

İnfertilite sorunuyla karşılaşan çiftlerin anne ve baba olmasını kolaylaştırmak adına kişilerin genel sağlık durumuna uygun olarak tedavi yöntemlerinden yardım alınır. Kadın ve erkeğe göre farklı ağırlıkta uygulanan kısırlık tedavisinde özellikle dış ortamda dölleme ve enjeksiyon işlemlerine sıkça başvurulur. Destekleyici üreme işlemleri sayesinde kadın ve erkeğin hücrelerinin daha kaliteli hâle getirilmesi sağlanırken sağlıklı ve yaşama şansı yüksek olan embriyolar belirlenir. Döllenme sürecinin gerçekleşmesi ve bebeğin rahim içinde rahatça tutunması için tercih edilen en popüler kısırlık tedavi yöntemlerini başlıklar hâlinde ele aldık. 

Tüp Bebek Tedavisi

Anne ve baba olmak isteyen çiftlerden herhangi birinde meydana gelen üreme bozukluklarına bağlı olarak tüp bebek tedavisi uygulanır. Klinik ortamda yapılan işlemlerle döllenmeyi gerçekleştiren uzmanlar, elde ettikleri embriyoyu anneye transfer eder. 

Öncelikle tüp bebek başarı oranı ve yumurta üretim sayısını artırmak için anne adayına hormon tedavisi uygulanır. Normal şartlarda her ay sadece 1 adet yumurta üretilirken verilen hormon ilaçları sayesinde bu sayı artırılır. Yumurtalıkların uyarılmasını sağlayan bu ilaçlar, adetin 2. gününde verilmeye başlanır. Yumurta rezervleri incelendikten ve anne adaylarının genel sağlık durumu dikkate alındıktan sonra uygulanacak tedavi için ilaç dozu belirlenir. 

Yumurtalıkların uyarılmasını sağlayan ilaçların kullanılmasının ardından fallop tüplerinde döllenmeye hazır hücrelerin bulunması beklenir. Yumurta toplama işlemi esnasında anne adaylarına hafif dozda anestezi uygulanır. Anestezinin uygulanmasının ardından vajinal ultrasonun ucundaki aspire cihazı rahme doğru ilerler. Rahimden tüm yumurtaların aspire edilmesinin ardından elde edilen numuneler laboratuvar ortamına götürülür. 

Tüp bebek uygulamasının üçüncü aşamasında baba adaylarından sperm alınır. Yumurta toplama işleminin gerçekleştirildiği gün alınması gereken spermler gerekli durumlarda cerrahi yöntemle de çıkarılabilir. Meni içerisinde sperm bulunmaması ya da yeterli oranda üreme hücresinin tespit edilememesi durumunda cerrahi yöntemlere başvurulur. 

Uygulamanın dördüncü aşamasında ise elde edilen yumurta ve sperm örnekleri laboratuvar ortamında bir araya getirilir. Yumurta ve spermin petri kabına konulup karıştırılmasının ardından sterilize bir ortamda döllenmenin meydana gelmesi beklenir. Döllenme sürecinin tüm aşamaları ve embriyo gelişim süreçleri, laboratuvar ortamında doktorunuz tarafından takibe alınır. 

Döllenme aşamasında yeterli sperm kalitesine ulaşılamaması gibi durumların sebebiyle mikroenjeksiyon işlemi kullanılır. Doğrudan yumurtanın içerisine enjekte edilen spermler, kendiliğinden döllenme sürecini başlatır. ICSI uygulaması sperm ve yumurtanın kendiliğinden bir araya gelmediği durumlarda ikinci yöntem olarak tercih edilir. 

Dış ortamda yumurta ve spermin döllenmesinin ardından elde edilen sağlıklı embriyolar anne rahmine yerleştirilir. Embriyonun gelişim hızına ve gününe bağlı olarak transfer işlemi için ideal zaman aralığı belirlenir. Transfer aşamasında ana rahmine yerleştirilen embriyoların miktarı, doğrudan annenin genel sağlık durumuna ve yaşına göre belirlenir. Erken yaşta olan anneye birden fazla embriyo transfer edilebilirken daha büyük kişilere 1 ya da 2 adet döllenmiş yumurta verilir. 

Tüp bebek tedavisinin son aşaması olan transfer işleminin ardından nakil edilen embriyoların rahim duvarına tutunması beklenir. Kalın ve sağlıklı rahim duvarında kolaylıkla tutunan embriyolar doğal döngü içinde kendiliğinden gelişmeye başlar. Annenin rahmini bebeğin büyüyebileceği kaliteye ulaştırmak adına bu süreçte progesteron ve HCG işlemleriyle hormon takviyesi yapılır. 

Transfer işleminin ardından ana rahmine tutunabilen embriyolar, gebeliği pozitif olarak sonuçlandırır. Tüp bebek tedavisinin son aşaması olan transfer işleminin ardından anne adayları takip edilir. Gebelik için ortalama 7-9 günlük süre içerisinde kan testi yapılarak tutunmanın oluşup oluşmadığı teyit edilir. Olumsuz olan ve ana rahmine tutunamayan embriyoların ardından belirli aralıklarla tüp bebek tedavisi tekrarlanabilir. 

Aşılama Tedavisi

Erkek ve kadınlara uygulanan infertilite tedavileri arasında aşılama işlemi büyük bir yere sahiptir. Çiftlerin kolaylıkla çocuk sahibi olmasına katkı sağlayan aşılama uygulamasında erkeklerin menisinden örnek alınarak sayım yapılır. İnceleme sonucunda ml başına düşen sperm miktarının 10 milyonun üzerinde olması durumunda çiftlere aşılama tedavisi uygulanabilir. Erkeklerde yüksek seviyede sperm defekti sorununun meydana gelmemesi aşılama tedavisinin başarı oranını artırır.

Uygulama için erkeklerden temin edilen meni detaylı incelemeye alındıktan sonra tüm toksik ve ölü hücrelerin temizlenmesi için yıkama işlemi uygulanır. Yıkama işleminin ardından meni içerisinde sadece kaliteli ve canlı spermler kalır. İşlemin devamında elde edilen sağlıklı spermler, kadının vajinasından içeriye gönderilir. Özel kateter ve cihazların yardımıyla gönderilen meni, doğrudan rahim ağzından içeri girer ve fallop tüplerine doğru yol alır. Bu işlemin ardından döllenme süreci tamamen doğal akışına bırakılır. 

İnfertilite tedavisinde doğal yollardan destek alınarak uygulanan aşılama işlemi için belli başlı kriterler dikkate alınır:

  • Erkek menisinin içerisinde morfolojik olarak sağlıklı ve hareketli sperm hücresinin bulunması gerekir. Yeterli miktarda sperme sahip olunmaması ya da bu hücrelerin yeterli seviyede hareket etmemesi tedavinin başarı oranını düşürür. 

  • Kadınların yumurta kalitesinin döllenmeye uygun olması tedavinin ana şartları arasındadır. Yumurtlama döngüsünün yetersizliği ya da tedavi süresinde kaliteli hücrenin elde edilememesi gebelik ihtimalini düşürür ve tedaviyi başarısız kılar. 

  • Rahim kanalında ya da fallop tüplerinde herhangi bir tıkanıklık olması aşılama işleminin ardından gebelik oluşumu ihtimalini minimuma indirir. Bu aşamada aşılama uygulamasından herhangi bir fayda görülmesi çok zordur. 

Kadın ve erkeklerde herhangi bir sebeple açıklanamayan infertilite sorunlarının meydana gelmesi durumunda gebeliğin oluşup oluşmadığını anlamak adına aşılama uygulamasından destek almak mümkündür. Birbirinden farklı etkenlere bağlı olarak gelişen ve temelde hangi sorundan kaynaklandığı bilinmeyen kısırlıklarda, anne ve baba adaylarındaki temel sorunları saptamak için aşılama uygulamasıyla gebeliğin hedeflenir. Aşılama tedavisinin ardından anne adaylarının günlük yaşamına dönmesinde herhangi bir sakınca yoktur. 

Yumurta Dondurma

Kadınların üreme yeteneğini uzun süre koruyabilmek adına yumurta dondurma işlemi uygulanır. Farklı sebeplerle hayata geçirilebilen bu işlem genellikle 35 yaşın üzerindeki kişiler tarafından tercih edilir. Mevcutta çocuk sahibi olmayı planlamayan ancak gelecekte tekrardan bebek sahibi olmayı düşünen kadınlar, yumurtalıklarının kalitesi bozulmadan dondurma işlemine başvurur. Özellikle ileri yaştaki kişiler tarafından tercih edilen bu uygulama kanser ve benzeri zorlu hastalıkların tedavisinden önce de kullanılır. 

Yumurta dondurma işlemi, aynı zamanda eşlerinde kısırlık sorunuyla karşılaşılan kadınlara da uygulanır. İnfertilite tedavisi süresince kaliteli ve döllenmeye hazır yumurtaların korumaya alınması amacıyla -196 derecelik ortamda dondurma işlemi gerçekleştirilir. Menopoz döneminin başlamasıyla yumurtalık rezervindeki üretimin sona ermesi bebek sahibi olma olasılığın ortadan kaldırdığından ileri yaşlarda da gebe kalabilmek için dondurulmuş yumurtaları kullanmak mümkündür. 

İnfertilite Hakkında Sık Sorulan Sorular

İnfertilite sendromuna yakalanan ya da bu durum hakkında bilgi sahibi olmak isteyen kişiler belli başlı konuları merak eder. Özellikle farklı kategorilerde ele alınan infertilite probleminin detayları ve hangi koşullarda tedavi edildiği gibi konuları başlıklar hâlinde ele alabiliriz. 

Sekonder İnfertilite Nedir?

Sekonder infertilite durumu, daha önceden gebelik yaşamış ya da çocuk sahibi olabildiği kanıtlanmış kişilerin yaşadığı kısırlıktır. Canlı doğumla sonuçlanıp sonuçlanmadığına bakılmaksızın korunmasız ilişki sonucunda pozitif gebelikle karşılaşan çiftlerin daha sonradan bebek sahibi olamaması bu alanda değerlendirilir. Kadın ve erkekte olması fark etmeksizin cinsel ilişki sonucunda en az 1 defa gebelikle karşılaşan kişiler, tekrardan çocuk sahibi olamadığı durumlarda ikincil infertilite kapsamında tedavi edilir. 

Sebepsiz İnfertilite Nedir?

Sebepsiz infertilite sendromu, kadın ve erkekte herhangi bir problem olmamasına karşın çiftlerin bebek sahibi olamadığı durumlarda değerlendirilir. Kadın ve erkekte ciddi anlamda hiçbir problemin teşhis edilmemesi açıklanamayan infertilitenin temelidir. Bebek sahibi olamayan hastaların %15’i sebepsiz infertilite kapsamında tedavi almaya başlar. 

kısırlık infertilite tedavisi iletişim Ankara

Ankara İnfertilite Tedavisi Yapan Doktorlar Arasında Doç.Dr.Özlem Gün Eryılmaz

Alanında 15 yıldan fazla süredir tecrübeye sahip olan Doç. Dr. Özlem Gün, Hacettepe Üniversitesi İngilizce Tıp Fakültesinden 1997 yılında mezun olmuştur. Kadın doğum alanında ihtisasına devam eden uzmanımız, tüp bebek tedavisi ve kısırlık sendromlarına karşı çok çeşitli çalışmalara imza atmıştır. Açıklanamayan veya sekonder infertilite problemleri ile karşılaşan çiftlerin bebek sahibi olabilmeleri için doçentlik unvanına sahip olan uzmanımızdan destek alabilirsiniz. 

Tüp bebek Ankara uygulamalarında öne çıkan Doç. Dr. Özlem Gün, 2500’ün üzerinde hastasının mutlu sonuçlara ulaşmasını sağlamıştır. Bu alanda detaylı bilgi edinmek ve kısırlık sorunu için en iyi tedavi programlarından faydalanmak için hemen bizimle iletişime geçebilirsiniz.